Ülkemiz felaket altında
6 Şubat’ta maalesef ülkemiz önce büyük ölçekli bir değil iki depremle birden sarsıldı. Daha sonra Samandağ merkezli iki deprem daha yaşandı. Bu afetler; 10 ilimizi, 50 civarında şehrimizi, yüzlerce köyü, 13.5 milyon nüfusun yaşadığı geniş bir bölgeyi kapsıyordu. Bilim insanları ve tarihçiler buna ‘yüzyılın afeti’ dediler. Bilanço korkunçtu. Daha şimdiden hayatını kaybedenler 45 bini, yaralananlar ise 100 bini geçti. Yüzyılın değil bin yılın afeti deniyor ki doğrudur.
Bölgede hava soğuk, insanlar aç ve susuz. Kalacak yerler yıkılmış veya riskli.
Bu kadar olumsuzluk yanında milletimizin şaha kalkmış merhameti ve yardımlaşma gayreti gözümüzü yaşartıyor. Sosyal medyada binlerce tırın ihtiyaç malzemeleriyle deprem bölgesine doğru hareket halinde olduğu görülüyor. Aşevleri açılıyor; battaniye, ısıtıcı ve kıyafet gibi yardımlar dağıtılıyor. Ülke çapında adeta seferberlik ilan edilmiş. Herkes üzerine düşeni yapmaya azami çalışıyor. Büyük gayret ve birlik içinde yaralar sarılıyor. Emeği geçen herkesi tebrik ve teşekkür ediyoruz. Onlar bu milletin merhamet, yardımlaşma ve zor gün dostu olduğunun kanıtı ve anıtıdırlar.
Son yıllarda felaketler art arda geliyor. İmtihanımız büyük. Bazılarını sıralayalım:
PKK terörü yıllarca sürdü ve halen devam ediyor. Çok sayıda insanımızı aramızdan aldı, ülkemizin enerjisini çaldı ve ekonomik kayıplarına yol açtı. Ancak çok şükür şimdi kontrol altına alındı.
Bu arada FETÖ belası zıvanadan çıktı. Devletin kılcal damarlarına kadar sızdılar. 17-25 Aralıkta yargı eliyle devlete el koymaya kalktılar. Bir baktınız 15 Temmuz 2016’da hain darbe teşebbüsünde bulundular. Çok sayıda vatandaşımızı şehit ettiler, binlercesini yaraladılar. Çok şükür devletimiz ve milletimiz onları mağlup etti, inlerine kadar girildi.
Gezi olaylarıyla halkı sokağa dökmeye çalıştılar, kısmen de başardılar. Lise öğrencileri bile nümayişler yaptı. Yapılar tahrip edildi, araçlar harabeye döndü. Çiçekleri bile ezdiler, camide bira içtiler. Çok şükür o faciayı da atlattık.
2020’de korona belası patlak verdi. Dışarı çıkamadık, işyerleri kapandı. Türkiye bu salgına 6 ay dayanamaz dendi ama çok şükür atlattık.
Derken orman yangınları ülkeyi etkisi aldı. Ülkemizin ciğerleri yandı ama Türkiye dimdik ayakta çok şükür.
Sonrasında dolar, döviz aldı başını gitti. Malum çevreler eğlenceler düzenlediler. Baktınız ekonomik kuşatma ve Ukrayna savaşı. Neticede çok şükür Türkiye yine sağlam.
Şimdi de enflasyon, pahalılık her tarafı sarmış. Ekonomik kuşatma altındayız. İnşallah ülkemiz bunları da aşma yolundadır ve aşacaktır da.
Bu kadar sıkıntının yanında FETÖ, PKK ve bazı muhaliflerin mutluluktan gözlerinin parladığı; “Erdoğan tökezledi artık ayağa kalkamaz” türünden yayınlar yaptıkları görülüyor. Hatta bunlardan bazıları, “Erdoğan’ı sadece şiddetli bir deprem götürebilir” nev’inden söylemlerde bulunuyorlardı. Akılları sıra bunlara gün doğdu.
Türkiye’nin başına böylesi bir deprem felaketi gibi ağır afet hiç gelmemişti ama devletimiz son 20 yıl boyunca çok krizler atlattı. “İşte şimdi bitti” dendiği anda ülkemiz daha da güçlenerek çıktı. Ünlü filozof Nietsche’nin dediği gibi; “Beni öldürmeyen acı, güçlendirir.”
Ülkemiz ölmedi, yok olmadı. Dimdik ayağa kalkacaktır. İnşallah, Türkiye daha da güçlü olarak yoluna devam edecektir. Buna gönülden inanıyorum.
Kaynak:.yeniakit.com.tr Sefa Saygılı